NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
134 - (1809) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يزيد بن
هارون. أخبرنا
حماد بن سلمة
عن ثابت، عن
أنس؛
أن
أم سليم اتخذت
يوم حنين
خنجرا. فكان
معها. فرآها
أبو طلحة.
فقال: يا رسول
الله! هذه أم سليم
معها خنجر.
فقال لها رسول
الله صلى الله
عليه وسلم (ما
هذا الخنجر؟)
قالت: اتخذته.
إن دنا مني
أحد من
المشركين
بقرت به بطنه.
فجعل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم يضحك.
قالت: يا رسول
الله! اقتل من
بعدنا من
الطلقاء
انهزموا بك.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم (يا
أم سليم! إن
الله قد كفى
وأحسن).
[ش
(خنجر) الخنجر
سكين كبيرة
ذات حدين.
(بقرت)
أي شققت بطنه.
(من
بعدنا) أي من
سوانا.
(الطلقاء)
هم الذين
أسلموا من أهل
مكة يوم الفتح.
سموا بذلك لأن
النبي صلى
الله عليه
وسلم من عليهم
وأطلقهم. وكان
في إسلامهم
ضعف. فاعتقدت
أم سليم أنهم
منافقون،
وأنهم
استحقوا القتل
بانهزامهم
وغيره.
(انهزموا
بك) الباء في
بك، هنا،
بمعنى عن. أي
انهزموا عنك.
على حد قوله
تعالى: {فاسأل
به خبيرا}. أي
عنه وربما
تكون
للسببية، أي
انهزموا بسببك
لنفاقهم].
{134}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. '(Dediki): Bize Yezîd b. Hârûn rivayet etti. (Dediki): Bize
Hammâd b. Seleme, Sâbit'ten, o da Enes'den naklen haber verdi ki,
Ümmü Süleym, Huneyn
(harbi) günü bir hançer edinmiş. Hançer yanında imiş. Onu (kocası) Ebû Talha
görerek:
— Yâ Resûlâllah! Şu Ümmü Süleym'dir; yanında
hançer var! Demiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
«Bu hançer ne?» diye
sormuş. Ümmü Süleym:
— Onu edindim. Şayet müşriklerden biri bana
yaklaşırsa onunla karnını deşeceğim! cevabını vermiş. Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) de gülmeye başlamış. Ümmü Süleym:
— Yâ Resûlâllah! Bizden gayri âzâdlılardan olup
senden bozguna uğrayanları öldür! Demiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
«Yâ Ümmü Söleyml
Şüphesiz Allah kâfi geldi ve iyi yaptı!» buyurmuşlar.
(1809) - وحدثنيه
محمد بن حاتم.
حدثنا بهز.
حدثنا حماد بن
سلمة. أخبرنا
إسحاق بن
عبدالله بن
أبي طلحة عن
أنس بن مالك.
في قصة أم
سليم عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. مثل
حديث ثابت.
{…}
Bu hadîsi bana Muhammed
b. Hatim de rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize
Hammâd b. Seleme rivayet etti. (Dediki): Bize ishâk b. Abdullâh b. Ebî Taiha,
Enes b. Mâlik'den, Ümmü Süleym kıssasında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'den naklen Sabitin hadisi gibi haber verdi.
İzah:
Ümmü Süleym r.a., Enes (Radiyallahu
anh)'ın annesi olup Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in de süt halasıdır.
Hadîsin bâzı rivayetlerinde konuşmanın Hayber'de geçtiği bildirilmişse de doğru
değildir. Vak'a Huneyn'de geçmiştir.
Tulekaa: Talîk'in cem'i
olup, âzâd edilenler, salıverilenler demektir. Burada onlardan murâd: Mekke-i
Mükerrem'e fethedildiği gün müslüman olan Mekkeliler'dir. Kendilerine âzâdlılar
denilmesi, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minnet ederek salıverdiği
içindir. Bu zevatın müslümanlıkları zayıftı. Bu sebeple Hz. Ümmü Süleym onları
münafık sanmış, bozulmaları ve buna benzer suçları ile ölümü hak ettiklerine
inanarak öldürülmelerini istemiştir.
«inhezemû bike»
ifâdesindeki (bâ) burada (an) manasınadır. Mâmâfih sebep için de olabilir. Bu
takdirde mânâ: «Münafıklıklarından dolayı senin sebebinle bozguna uğradılar.»
demek olur.